Toplumsal cinsiyet kavramı, geniş açılımları olan oldukça kapsamlı bir kavramdır. Genel olarak sosyalizasyon sonucunda edindiğimiz/edinmemiz beklenen cinsiyet olarak tanımlanabilir. Bize cis-heteronormatif ve ikili cinsiyetçi bir bakış açısıyla zıt kutuplarda (veya birbirinin aksi gibi) tanımlanan ‘kadınlık’ ve ‘erkeklik’ deneyimlerinin, toplumsal olarak kurulan ve öğrenilen kalıplar olduğunu anlatır. Bu kalıplar, yani toplumsal olarak inşa edilen bu cinsiyet algısı, yaşanan yere, ailenin durumuna, ekonomik duruma ve bu gibi etkenlere göre farklılaşır. Toplumsal cinsiyet, basitçe “kadın sorunları”na indirgenemeyeceği gibi, kadınlarla erkekler arasındaki ilişkileri de sadece bir ezme/ezilme ilişkisi olarak tanımlamaz. Tersine, sadece kadınlarla erkekler arasındaki ilişkilere değil, bütün toplumsal ilişkilere cinsiyet ilişkileri açısından da bakar. Toplumsal cinsiyet hem analitik bir kategoridir -kimliklerin nasıl oluşturulduğuna ilişkin bir düşünme yöntemi sunar- hem de toplumda gücün dağılımına değinen politik bir fikirdir. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet dediğimizde kast edilen sadece “kadın-erkek” arasındaki eşitsizlikler değildir. Toplumsal cinsiyet denildiğinde çeşitli cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, ifadesi ve özelliklerinin hesaba katılması ve bunlara yönelik ayrımcı tutumların dikkate alınması gerekmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi ancak patriarkal iktidar ilişkilerini bütünlüklü olarak kavramakla, bunları oluşturan ekonomik, politik ve düşünsel kaynakları dönüştürmekle ve özneler arası yeni ilişkiler inşa etmekle mümkün olabilir.

Genç LGBTİ+ Derneği anaakım toplumsal cinsiyet politikalarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden dönüştürme hedefi taşır. Bu bağlamda Genç LGBTİ+ Derneği, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını ikili cinsiyet sistemi ve heteroseksist normlar temelinde değil, bu anlayışının dışında, tüm cinsiyet kimliklerini, cinsiyet ifadeleri ve cinsel yönelimleri kapsayan bir kavram olarak ele alır ve bunu derneğin iç ve dış tüm ilişkilerinde esas alır.

Amaç: Genç LGBTİ+ Derneği sosyal eşitsizlikleri deneyimleme biçimlerinin çok çeşitli olduğunun/olabileceğinin bilincinde olarak kesişimselliği analitik bir düşünme yöntemi olarak benimser. Buradan hareketle bu belge, kurum içinde toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek ve kurumun işleyişine dair toplumsal cinsiyet eşitliğini ilgilendiren ilkeleri ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. 

Kapsam: Bu politika belgesi Genç LGBTİ+ Derneği Yönetim Kurulu, Yürütme Kurulu, Denetim Kurulu, üyeler, gönüllüler, çalışanların yanı sıra, ürün veya hizmet temin edilen kişi ve kurumlar, işbirliği yapılan kişi ve kurumlar ve kamu temsilcileri dahil olmak üzere üçüncü taraflarla ilişkilerde toplumsal cinsiyet eşitliğini hayata geçirmeyi ve ana akımlaştırmayı amaçlayan temel politikaları ortaya koyar ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, şiddet ve ihlal durumlarında gerekli önlemlerin alınması ve koruyucu mekanizmaların kurulmasını taahhüt eder. Bu politika, aynı zamanda iş yeri politikaları, prosedürleri ve programı dahilindeki uygulamalarına ilişkin toplumsal cinsiyet eşitliği taahhüdünü de beyan eder. Genç LGBTİ+ Derneği bir gençlik derneği olmasından hareketle gençler açısından toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin özel koşulları (fırsatlar/riskler, bilgiye erişimde zorluklar, aile/toplum ilişkilerine ekonomik ve yaşamsal olarak zorunlu olmak vs.) ile ilgili olarak da önleyici politikalar üretmeyi kendine hedef olarak aldığı için bu metin kesişimsel olarak gençlik alanını da kapsar. Bu politika belgesi aynı zamanda Genç LGBTİ+ Derneği’nin toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla geliştirilen politikalarını, prosedürlerini ve programlarıyla kurumun tüm hizmet sağladığı kişileri, ev sahibi toplulukları ve yetkilileri, yerel kurumları, gazetecileri, ziyaretçileri ve diğer bireyleri de kapsar. 

Kavramlar:

Assigned at Birth: Tr. Doğumda atanan cinsiyet, atan- mış cinsiyet. Doğumda veya henüz rahimdeyken bebeğin dış genital özelliklerine atfedilen beden cinsi [bkz. Sex] üzerinden inşa edilmiş varsayımlarla kişilerin sınıflandırıldığı ya da kişilere atanan cinsiyet. “Atanmak” sözcüğü, bireylerin kendi benliğini algıladığı içsel bir kavram olan cinsiyetin, kişinin kendi beyanı dâhil edilmeden, dışarıdan tayin edilmek suretiyle tanımlanmış olduğunu anlatır. Genellikle “doğumda erkek olarak atanmış” (Male Assigned at Birth: MAAB) ya da “doğumda kadın olarak atanmış” (Female Assigned At Birth: FAAB) şeklinde kullanılır. Zaman zaman “atanmış cinsiyet” yerine “biyolojik cinsiyet” ya da “bedensel cinsiyet” gibi ifadeler kullanılsa da cinsiyet kimliğinin içsel bir algı olmasına rağmen kişinin iradesi dışında, tıp ve toplumsal kabullerin iş birliğiyle atandığını belirtmek için “atanmış cinsiyet” kavramını kullanmak daha doğrudur.

Cinsiyet Rolleri: Cinsiyet rolleri, kültürel normlara ve geleneklere göre kişilere uygun veya uygun olmadığı atfedilen davranışlar, tutumlar ve hareketlerdir. Cinsiyet rolleri ne sabit ne de evrenseldir; kültür, çağ, sosyal sınıflara, sosyo-ekonomik duruma, etnisiteye, cinsel yönelime, dine, yeteneğe ve sağlık durumu vb. faktörlere ve sosyal kimliklere göre değişiklik göstermektedir. Cinsiyet rolleri ayrıca şehirleşme süreci veya endüstrileşmeye bağlı olarak değişebilir. Cinsiyet rolleri genellikle tüm bu etkilere göre atanır ve bu yüzden cinsiyet rollerinin değişken/akışkan doğası dikkatli ve sürekli bir cinsiyet analizini gerektirir. Bu noktada esas olan kişinin kendisi ile ilgili beyanıdır. 

Cisgender (“Cis”): Tr. Natrans veya cis. (“Sis” şeklin- de okunur.) Sahip olduğu cinsiyet kimliği, doğumda kendisine atanan cinsiyetle örtüşen kişilere denilir.Cis- ön eki Latincede “bu taraftaki” anlamına gelmek- te olup, cinsiyet kimliği bağlamında kullanımının küresel olarak popülerleşmesi son on yılda trans hakları aktivistlerince gerçekleştirilmiştir.

“Cis-het” (Cisgender heterosexual): Tr. “Cishet” (“Sis-het” şeklinde okunur.) Sahip olduğu cinsiyet kimliği, doğumda kendisine atanmış cinsiyetle örtüşen ve he- teroseksüel cinsel yönelime sahip kişilere denilir. “Cis-het” şeklinde kısaltılmış versiyonunun LGBTİ+ toplu- luğunun içindeki popüler kullanımı negatif bir anlam taşımakta ve söz konusu kimliğin toplumda ezici bir hegemonyaya sahip olduğuna işaret etmektedir.

Gender Binary: Tr. Cinsiyet ikiliği, ikili cinsiyet rejimi. Cinsiyetin, toplumsal bir sistem aracılığıyla maskülen/erkek ve feminen/kadın şeklinde birbirine karşıt olarak konumlandırılan iki form ile sınıflandırılması. Bu model yalnızca non-binary insanları yok saymakla kalmaz; aynı zamanda beden cinsi, cinsiyet ve cinsellik arasında doğrusal bir bağ olduğunu varsayarak toplumun olağan işleyişinde cinsiyetçilik, cisseksizm ve heteroseksizmin sürekli yeniden üretilmesini sağlar.

Gender Confirmation Surgery/Gender Affirming Surgery: Tr. Beden uyum operasyonu. Cinsiyet uyum sürecinin bir parçası olarak trans/nonbinary kişilerin bedensel değişiklik amacıyla geçirebileceği farklı cerrahi operasyonların genel adı. “Cinsiyet değiştirme operasyonu” ifadesi (İng. “sex change operation,” “sex reassignment surgery”), kişinin cinsiyet kimliğini tanımlarken bedene öncelik verdiği ve atanmış cinsiyetine geçerlilik atfettiğinden ötürü bu ve benzeri kavramları kullanmak son derece hatalıdır. Trans kişiler bu tür operasyonları tercih etmeyebilir veya bunları karşılayacak maddi imkândan yoksun olabilirler, bu yüzden uyum süreci bağlamında operasyonların önemini kişinin arzusunun ötesinde bir gereklilikmiş gibi vurgulamak doğru değildir.

Gender Dysphoria: Tr. Cinsiyet disforisi. Kişinin cinsiyet kimliği ile doğumunda kendisine atanmış cinsiyetin örtüşmemesinden kaynaklanan rahatsızlık hissini anlatan tıbbi bir terimdir. Bu rahatsızlık/hoşnutsuzluğa sahip olan kişiler,  ağırlıklı olarak trans kadın ve erkekler olmakla birlikte, cinsiyet disforisi non-binary insanlar tarafından da deneyimlenmektedir. Ruhsal Bozukluklar Tanı Rehberi DSM-5’e kadar “Cinsiyet Kimliği Bozukluğu” (İng. Gender Identity Disorder) tanısı kullanılırken, cinsiyet çeşitliliğini patolojik bir duruma dönüştürdüğü gerekçesiyle “Cinsiyet Disforisi” terimine geçilmiştir. Türkiye’de kimileri bunun için “beden disforisi” ifadesini kullanmaktadır. Ancak disfori vurgusu geride bırakılmakta ve giderek “cinsiyet uyumsuzluğu” (İng. Gender Incongruence) tabiri geçerlilik kazanmaktadır.

Gender Expression / Gender Presentation: Tr. Cinsiyet ifadesi. Cinsiyet kimliğinin dışsal göstergelerinin genel adıdır. Kişinin davranışları, giyimi, saç kesimi, makyaj tercihleri, beden dili ya da sesi cinsiyet ifadesinin bir parçası olabileceği gibi kullandığı isim ve (cinsiyetli dillerde) hangi zamirleri tercih ettiği de cinsiyet kimliğini ifade etmenin yaygın yöntemlerindendir. Cinsiyet ifadesi, insanın kendisini özgün sunuş şeklidir; kadın/feminen ve erkek/maskülen ikiliğinde değerlendirilmekten ziyade kişilerin cinsiyetlerini anlatmasının bir biçimi olarak ele alınmalıdır. 

Gender Fluid: Tr. Akışkan cinsiyet kimliği. Non-binary bir cinsiyet kimliği olarak, farklı cinsiyet kimlikleri ya da ifadeleri arasında gidip gelmeyi ifade eder. Benliklerinde kadın, erkek ya da farklı cinsiyet kimliklerine ait yönler olduğunu düşünen kişiler; örneğin drag queen’ler, drag king’ler ya da cross-dresser’lar da zaman zaman akışkan cinsiyet kimliğini sahiplenmektedir.

Gender Spectrum: Tr. Cinsiyet spektrumu. Spektrum, sınırları belirli olacak şekilde kümelenmiş ayrı gruplardan ziyade, bir ya da daha fazla özelliğe bağlı olarak düzenlenmiş bir aralık içinde devamlılık gösteren sonsuz noktadır. Cinsiyet spektrumu ise, cinsiyet olgusunun “kadın” ve “erkek” şeklinde tanımlanmış iki sabit nokta oluşturmaktan ziyade, cinsiyetin sonsuz görüntüsü olabileceğini anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Bu spektrumun “kadın” ve “erkek” arasında oluşturulmuş, iki kutuplu ve doğrusal bir yapıda düşünülmesi de yine ikili cinsiyet rejimiyle ilintili bir indirgemedir. Bilimsel araştırmalar desteklemektedir ki, çoğu kimlik görüntüsü gibi cinsiyet de bireyin var oluşu üzerinde farklı boyut ve düzeylerde etkili olabileceği gibi, pek çok tanımın da dışına taşabilir.

Non-binary: Tr. İkilik dışı, na-binary, “non-binary.” “İki şeyden oluşmayan, iki şeye işaret etmeyen ve iki şeyden ibaret olmayan” anlamına gelen “non-binary” sözcüğü, cinsiyet kimliğini ikili cinsiyet rejiminin sunduğu kadın ve erkek kategorilerinin içinde tanımlamayan insanları kapsayan bir şemsiye terimdir. Bir cinsiyet kimliği olmasının yanı sıra, varlığı itibariyle cinsiyet deneyiminin iki kategoriden oluştuğu düşüncesini de hedef alır. Cinsiyet kimliğinin sabit ve birbirinden ayrılmış kategoriler hâlinde değil, bir spektrum içinde görülmesi gerektiği düşüncesiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Dolayısıyla iki non-binary insanın kendi cinsiyetini algılayışı çoğu kez birbirinden farklı olacaktır.

Intersex: Tr. İnterseks. Kişinin doğuştan taşıdığı beden özelliklerinin eril ve dişilden oluşan cins ikiliği dışında bir çeşitlilik gösterdiği bir yelpazedir.

Trans / Transgender: Tr. Trans. Sahip olduğu cinsiyet kimliği doğumda kendilerine atanan cinsiyetten farklı olan kişiler için kullanılan bir şemsiye terimdir. Trans kadın ve trans erkek, en tipik trans kimlikleri olmakla birlikte, trans şemsiyesinin altında trans maskülen ya da non-binary gibi çeşitli terimler mevcuttur. Bu terimleri kullanan kimi insanların kendilerini trans şemsiyesinin altında görmemeleri de mümkündür; dolayısıyla kişileri tarif edecek sözcükleri seçerken kendilerini nasıl tanımladıkları sorulmalıdır.

Queer: Tr. Queer, Kuir. Genel anlamıyla heteronormativiteyi reddeden ve heteroseksüel olmayan insanlara işaret eder. Ancak zaman zaman heteroseksüel trans kişiler tarafından da sahiplenilmektedir. Kuir/Queer özünde politik bir kavramdır, topluma dayatılan heteroseksüel anlatıları ve bunları güçlendiren “makbul LGBTİ+” siyasetini reddeder. Kuir/Queer, kimi zaman LGBTİ+ yerine “heteroseksüel olmayan” anlamında şemsiye bir terim olarak da kullanılmakla birlikte, pek çok kuirin yanı sıra heteroseksüel trans insanların bir kısmı da buna karşı çıkmaktadır. Türkçe’de okunuşuyla kuir olarak kullanıldığı gibi, queer olarak da yazılmaktadır.

Cross-Dresser (CD): Tr. Travesti, “Cross-dresser” En yaygın anlamıyla, kendisine doğumda atanmış cinsiyeti özellikle reddetmeden, farklı bir cinsiyetle özdeşleştirilen kıyafetler giymekten keyif alan kişileri tarif etmektedir. Bu pratik, cinsiyet ifadesinin bir şeklidir ve pek çok kişi için cinsiyet kimliği ve ifadesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Erotik bir eylemle ilişkilendirilmesi şart olmadığı gibi, kişinin cinsel yönelimine dair bir gösterge de olmayabilir. Kişiler kendilerini bu şekilde tanımlamadan “travesti” ya da “cross-dresser” tabirinin kullanılmaması gerekir.

Politikalar:

  1. Genç LGBTİ+ Derneği toplumsal cinsiyetin temelinde biyolojik özelliklerin olduğu fikrini tamamen reddeder ve toplumsal cinsiyetin bir inşa olduğu fikrinden hareketle kişinin kendisi ile ilgili verdiği beyanı esas alır. 
  2. Genç LGBTİ+ Derneği kimseye -özel ve zaruri bir durum olmadıkça- atanmış cinsiyetini ya da kendisi ile ilgili cinsel yönelim/cinsiyet beyanını sormaz. Kapsayıcılığı ve çeşitliliği ölçmek amacıyla ayrıştırılmış veriye ihtiyaç duyduğu yerlerde kişinin rızası alınarak bilgileri sorulabilir, bu bilgiler KVKK Politika Belgemiz kapsamında hiçbir kişi ve kurum ile anonimleştirilmeden paylaşılmaz. 
  3. Genç LGBTİ+ Derneği bulunduğu tüm alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini önceler. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin karşısında duran hiçbir kişi ve kurumla ortaklık kurmaz.Tüm etkinliklerde, iç ve dış paydaşlarla iletişimde ayrımcı, şiddet içeren, ötekileştiren ve fobik bir üsluptan uzak durur. 
  4. Genç LGBTİ+ Derneği kurum içinde toplumsal cinsiyet eşitliği odağında herkesin güvenliğini ve saygınlığını önceleyen bir kurum kültürü oluşturmayı hedef alır. Kurum içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliği anaakımlaştırma çalışmaları için tüm birimlerinde gerekli eğitimleri yapar. 
  5. Genç LGBTİ+ Derneği tüm insanların cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine binaen farklı ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak çalışma alanını pozitif ayrım temelinde eşitlikçi bir hale getirmeye çalışır. 
  6. Komitelerde, kurullarda, çalışma gruplarında cinsiyet çeşitliliğini gözeten dengeli dağılımın sağlanmasını hedefler.
  7. Genç LGBTİ+ Derneği regl olan çalışanları için çalışanlarının belirlediği günlerde koşul olmaksızın 2 gün olmak kaydıyla “regl izni” sağlar. 
  8. Genç LGBTİ+ Derneği kurum içerisinde toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren görev/iş dağılımları yapmaz. 
  9. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dernek çalışanları için izin günüdür.
  10. Onur Haftası sonrasındaki ilk gün tüm dernek çalışanları için izin günüdür. 
  11. Genç LGBTİ+ Derneği kurum içerisinde toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcı tutum, davranış ve söylemleri ortadan kaldırmak için gerekli koşulları sağlar ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı iletişimi güçlendirmeye çalışır. Dernek bütçesini ve faaliyet planlarını toplumsal cinsiyet eşitliği zemininde şekillendirir. 
  12. Genç LGBTİ+ Derneği başvuru formları, geri bildirim belgeleri, program/gündem (ele alınan konunun toplumsal cinsiyet boyutuna yer vermek gibi) vb. dokümanlar ve sunumları toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat ederek hazırlar. 
  13. Trans ve non-binary kişilerin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kanunların olanak verdiği ölçüde iç prosedürleri kişilerin kendilerini ve kimliklerini ifade edebildikleri biçimde düzenlenmesi için gerekli önlemleri alır. Alınan önlemler ayrıştırıcı, damgalayıcı ya da dışlayıcı değil, kişilerin kendilerini rahat ifade edebilecekleri olanakları yapılandıracak, eşitliği sağlama yolunda adımları atacak şekilde düzenlenir.
  14. Trans geçiş/uyum sürecinde olan çalışanın iyilik hali göz önünde bulundurur ve çalışma koşulları trans geçiş/uyum sürecini destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılır. 
  15. Dernek toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı olarak dernek içerisinde ve çevresinde yaşanan herhangi bir ayrımcılık/şiddet vb. durumlarda Cinsel Şiddet ve Tacizle Mücadele Politika Belgesi gereğince izlenecek adımları esas alır. Bu noktada Etik Kurul’a konuyu aktarma sorumluluğu başta dernek başkanı olmak üzere tüm YK üyelerindedir.