Bugün TBMM’de görüşülmesi ve önümüzdeki haftalarda meclise sunulması beklenen sokakta yaşayan köpeklerin toplanması, hapsedilmesi ve öldürülmesini içeren yasa tasarısına karşı sokakta yaşayan köpekleri, mahalle sakini dostlarımızı savunmak için sokakta ve yanlarındayız! #SokaktayımYanındayım

Cumhurbaşkanının talimatıyla AKP’nin hazırlığını sürdürdüğü yasa teklifine göre, öncelikle sokaktaki köpekler sahiplendirilmeye çalışılacak. Bu kapsamda belediyelerin, barınaklarındaki köpeklerin fotoğraflarını çekerek internet sitelerinde sahiplendirme ilanı yayınlaması ve 30 gün boyunca sahiplenilmeyen köpeklerin ise iğne ile ilaç verilerek öldürülmesi öneriliyor. “Uyutma” adı altında köpekleri öldürmeyi hedefleyen bu “sürgün, işkence ve katliam” yasa tasarısı TBMM’den geri çekilene kadar itiraz etmeye ve sokaklarda hayatı paylaştığımız canların yanında olmaya devam edeceğiz! Sözde “başıboş” olduğu iddia edilen ve münferit saldırı vakaları sebep gösterilerek gündeme getirilen bu sistematik katliam bir diğer değişle #soykırım yasasının hiçbir gerekçesi olamaz! Tüm canlılar, yaşam hakkına sahip olmak bakımından eşittir ve bu tartışmaya dahi açılamaz! Sokaklarda her türlü katliam, şiddet, işkenceye açık halde yaşayan köpekleri ve diğer sokak canlılarını ve var ise hayvanlardan zarar görenleri korumanın yolu; bilimsel, etik ve yaşam hakkından yana olan kısırlaştırmak, aşılatmak, yerinde yaşatmak ve üretim ve satışı yasaklamaktır.

Söz konusu yasa tasarısı oluşturulurken konunun doğrudan muhatabı olmasına rağmen görüşmeye çağrılmadığı basına yansıyan Türk Veteriner Hekimleri Birliği (@merkezkonseyi)nin uzman görüşü ise mevcut 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanununda bulunan #KısırlaştırAşılatYerindeYaşat maddesinin uygulanması yönünde. Veteriner hekimler, on yıllardır süren ve sözde “çözüm yolu” olarak sunulan ve şu anda yasadışı olan “hayvanların toplatılarak belirli alanlara kitleler halinde kapatılmasının” ve/veya “ötenazi veya uyutma adı altında öldürülmesinin salgın hastalıkların yayılması gibi insan hayatını (da) olumsuz etkileyecek çok tehlikeli sonuçlara yol açma riskini taşıdığını ifade ediyor.

Tüm türlerin, doğanın bir parçası olarak var olmak bakımından eşit olarak sahip olduğu ve bunların en başında gelen “yaşam hakkının” ihlal edilemez ve edilmesinin teklif dahi edilemez olduğunu yineliyoruz! Asıl “sorunun” sokakta yaşayan köpekler değil; üretim, satış ve ticareti engellemeyen yasa yapıcılar, 5199 sayılı kanunun hayvanlar lehine olan az sayıdaki maddelerini dahi uygulamayan/denetlemeyen bakanlıklar ve hayvanları canavarlaştırarak nefret söylemi üretmeye devam eden siyasilerdir! Esas sorun ve sorumlular; 20 yıldır yasayla belirlenmiş görevlerini yapmayarak ve hatta kanunu ihlal etmelerine rağmen ceza almayan, mevcut popülasyonun “sorun” olarak nitelendirilmesine sebep olan yerel yönetimler, faşizan siyasi uygulamaları toplum içerisinde “olağan kılmaya” çalışan ve bu doğrultuda hayvan düşmanlığını besleyerek nefret saçan siyasi figürler, yandaş medya, paralı troller ve maddi çıkarı olan az sayıdaki nefret temelli gruplardır!

Türkiye çapındaki tüm yaşam savunucularını, yaşam alanlarımızı paylaştığımız canlar, dostlarımız ile birlikte sokaklarda varlık göstermeye ve her türlü barışçıl protesto ve itiraz haklarını kullanarak eylem başlatmaya çağırıyoruz!.

 Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin! Yaşasın türlerin dayanışması!

#SokakHayvanlarıSahipsizDeğil #SokakHayvanlarıYalnızDeğil


Genç LGBTİ+ Derneği sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

Genç LGBTİ+ Derneği sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin